prof. İlber Ortaylı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile uyum içinde düzenlenen kütüphane konuşmalarının konuğu oldu.
Türkiye’de kütüphaneler ve kütüphanecilik mesleği hakkında farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan “59. Kütüphaneler Haftası” dolayısıyla düzenlenen etkinlik, Vefa Lisesi İlber Ortaylı Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.
‘Onlara gerizekalı diyorlar’
Ortaylı, edebiyat eğitimine ilişkin değerlendirmesinde, “Türkiye’de ilham kaynağı olmadığı için şiir gitti. Divan edebiyatını bırakıyorsunuz ama bu sefer halk edebiyatını da kendiliğinden bırakıyorsunuz. Günümüz Türkleri şiir bilmiyor. Gençler yeni ilgi alanları var ama şiir değil. “Anlamıyorlar. ifadelerini kullandı.
‘Fatih’te Türkçe öğrendim’
Türkçeyi Fatih’te öğrendiğine işaret eden Ortaylı, anadili iyi kullanmanın önemine vurgu yaptı.
prof. Ortaylı, gençlere basitleştirilmiş Türk edebiyatı kitaplarını alıp okumamalarını tavsiye ederek, “Öyle eski bir lisede yaşıyorsunuz ki bazı şeyleri öğrenmeniz gerekiyor. Burası size bu kaynağı açık bir şekilde sunuyor. sokaklarda dolaşın, farklı bir atmosferle karşılaşacaksınız. Burası Vefa semti pek bozulmamış. Hem kendinizi korur hem de eski havayı içinize çekersiniz.” değerlendirmesini yaptı.
“Aksaray yıkılmalı”
Araştırmacı yazar Ortaylı, eski mahallede yaşamanın ayrı bir keyif olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Ona göre müzik olacak, sokaklarda dolaşırken geçmişi hatırlayacaksın. Süleymaniye, Şehzadebaşı semtinin şairane karakteri Karadenizli bir adamda olamaz, bu mümkün değil. Bana sorulsa. , Yine de burada Fatih’te yaşamak isterdim. Ama bu doğal, Aksaray’ın yıkılması. Çünkü kültürüyle, konuştuğu dille, komşuluk ilişkileriyle dünyanın en medeni mahallesi bugün uluslararası bir suç merkezine dönüşmüştür.”
Dershane eleştirisi
prof. İlber Ortaylı, dershanelere giden öğrencilerden de bahsederek, “Bunların başarı oranı yüzde 20-30’u geçmiyor. Üniversiteye girecek çocuk giriyor aslında. Vefa Lisesi’ne giden bir çocuk, Kabataş. Lise bir yere giriyor, böyle kutuları doldurmaya gerek yok, “Çocukları sınıfta tutarak onların yetiştiriliş tarzından, memleket kültüründen uzak tutuyoruz. En verimli yıllarınızda sizi böyle sınıflara kapatıyoruz.” ifadelerini kullandı.
